Turuncu yengeç

‍Uyansam başka bir zamanda.
Bir sahilde, sabahın doğduğu o ilk anda.
Gözlerim artık bozuk olmasa ve sabahın bütün maviliğini koklasa gözbebeklerim.
Bambaşka bir şey olsam… turuncu bir yengeç mesela.
Güzelliğine dalsam.
Sıcağın, yanağına değiyor olduğunu izlesem. Gözlerini kapatırken, yüzüne yerleştirdiğin gülüşünden öpsem.
Sonsuza kadar bu sahilde kalsam, seninle.
Akşam olsa ve düşüncelere Dalsan. Yüzündeki yarı ciddi, yarı hüzünlü ifadeyi kazısam ruhuma.
Ruhum ruhuna karışsa.
Sahilde, turuncu bir yengeçin güzelliğini izlediğini fark etmeden. Dünyada böyle bir yengeç olduğunu bile bilmeden. Kendini derin sulara atmakla neydi aklından geçen.
Başka bir sahile vurdu bedenin.
Ellerimden kayıp gitmemesini çok isterdim…tekrar.
‍Vahşiliğin son bulmasını Diledim.
Gözlerimi kapatıp çiçeğimi kokladım.
Uzun zaman sonra değdi kokun ruhuma.
Ellerimden kayıp giden güzel melodili bir şarkıydın yalnızca sözlerini hatırladığım…

Yorum bırakın